-
1 kız kaçırmak
умыкну́ть -
2 kız kaçırmak
кыз урлау -
3 kız kaçırmak
пшъэшъэхьыныр -
4 kaçırmak
похища́ть сгоня́ть угоня́ть упуска́ть* * *-i1) уводи́ть, угоня́ть, похища́ть кого-чтоkız kaçırmak — умыкну́ть де́вушку
uykumu kaçırdı — он переби́л мне сон
2) упуска́ть (случай и т. п.); пропуска́ть; опа́здывать (на поезд и т. п.)elden kaçırmak — упусти́ть из рук
fırsatı kaçırmak — упусти́ть слу́чай, прозева́ть удо́бный моме́нт
ilâcın saatini kaçırdım — я пропусти́л вре́мя приёма лека́рства
penalti kaçırmak — спорт. пропусти́ть пена́льти
suçluyu kaçırdılar — престу́пника упусти́ли
vapuru kaçırmak — опозда́ть на парохо́д
çakmak gaz kaçırıyor — зажига́лка пропуска́ет газ
3) сойти́ с ума́zavallı kaçırdı — бедня́га сошёл с ума́
4) провози́ть контраба́ндойsigara kaçırmak — провози́ть контраба́ндой сигаре́ты
5) скрыва́ть, не пока́зывать кого-чтоkarısını benden kaçırıyor — он не пока́зывает мне свою́ жену́
6) чрезме́рно употребля́ть ( спиртные напитки)biraz fazlaca kaçırmıştım — я хвати́л немно́го ли́шнего
7) -e обмочи́тьсяdonuna kaçırmak — упусти́ть в штаны́
-
5 kız
1) де́вушка, деви́ца; де́вочкаkız almak — взять в жёны, жени́ться
kız arkadaş — подру́га
kız çocuk — де́вочка
kız kaçırmak — умыкну́ть (похи́тить) де́вушку
kız oğlan (kız) — де́вственница; де́вушка
- a kız vermek — вы́дать де́вушку за́муж
bir kızı baştan çıkarmak — соблазни́ть (соврати́ть) де́вушку
genç kız — де́вушка
ihtiyar kız — ста́рая де́ва
tam kıvamına gelmiş bir genç kız — де́вушка в са́мой поре́ (в са́мом расцве́те)
yetişkin bir kız — взро́слая де́вушка
2) дочь- a kızını vermek — вы́дать дочь за́муж (за кого-л.)
3) карт. да́маkupa kızı — черво́вая да́ма
◊
kızı kısrağı — де́вушки и же́нщины, же́нщины (семьи)◊
bir kızı serbest bırakırsan ya davulcuya varır ya zurnacıya — посл. предоста́вь де́вушке свобо́ду — она́ вы́йдет замуж и́ли за бараба́нщика или за зурни́ста -
6 kız
де́вочка (ж) де́вушка (ж)* * *1) де́вочка, де́вушкаkız arkadaş — подру́га
kız öğrenci — шко́льница
2) дочьüç kızı var — у него́ три до́чери
3) разг. молода́я служа́нкаçocuklara baksın diye bir kız aldılar — они́ для присмо́тра за детьми́ взя́ли в дом де́вушку
4) карт. да́маkupa kızı — черво́вая да́ма
••kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya kaçar ya zurnacıya — посл. предоста́вь де́вушке свобо́ду - она́ сбежи́т с бараба́нщиком и́ли зурни́стом
- kız gibi arabakızım sana söylüyorum gelinim sen anla / kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle / kızım sana söylüyorum gelinim sen işit — посл. тебе́, до́чка, говорю́, а ты, неве́стка, смека́й
- kız istemek
- kız kaçırmak
- kızı kısrağı
- kız kızan
- kız kilimi
- kız vermek -
7 kaçirmak
1) хэгъэхьажьын/ хэгъэхьэжын, кIегъэтхъун/ щIэгъэпхъуэн, зыIэкIэгъэкIын/ зыIэщIэгъэкIын, ЗЫІЭПЫГЪЭКІЫН -
8 kız
1. girl. 2. daughter. 3. virgin, maiden. 4. playing cards queen. -lar ağası chief black eunuch (in the sultan´s harem). - alıp vermek (for two families) to intermarry. - almak /dan/ to acquire a daughter-in-law (from) (a certain family). - çıkmak to turn out to be a virgin. -ını/evladını dövmeyen dizini döver. proverb Spare the rod and spoil the child. - evlat daughter. - gibi colloq. 1. girlish. 2. brand-new (thing). 3. shy (man). -ı gönlüne bırakırsan ya davulcuya varır/kaçar, ya zurnacıya. proverb If you let a young girl decide for herself whom she´ll marry, she´ll pick someone unsuitable. - istemek to ask a family to give (someone) their daughter as a bride. - kaçırmak 1. to kidnap a girl. 2. to elope with a girl. - kardeş sister. -ı kısrağı /ın/ (someone´s) wife, daughter, and all his female relations. - kilimi kilim woven by a nomad girl for her dowry. - kurusu vulg. old maid, spinster. - lisesi girls´ high school. - oğlan/- oğlan kız virgin, maiden. -ım sana söylüyorum, gelinim sen anla/dinle/işit. colloq. Since he couldn´t say this directly to her, he said it to someone else in the hope that she would listen in and get the message. - tarafı the bride´s family. - vermek /a/ to give a girl in marriage (to).
См. также в других словарях:
kız kaçırmak — bir kızı kendinin veya ailesinin rızası olmadan alıp götürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kız — is. 1) Dişi çocuk Düşüncesi bu noktaya gelince birdenbire Azize nin küçük kızını hatırladı. H. E. Adıvar 2) Bakire Bulursam namuslu bir kızla evleneceğim. B. R. Eyuboğlu 3) Üzerinde kadın resmi bulunan iskambil kâğıdı Karo kızı. 4) ünl. Dişi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçırmak — i 1) Kaçmasını sağlamak veya kaçmasına imkân yaratmak 2) Bir işi belirlenen zamanda yapamamak Maçı kaçırdım. 3) nsz Zor kullanarak yanında götürmek Kız kaçırmak. 4) Bir daha ele geçmemek üzere yitirmek Fırsatı kaçırdım. 5) Yararlanamamak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
olmak — nsz, ur 1) Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. S. F. Abasıyanık 2) Gerçekleşmek veya yapılmak 3) Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından… … Çağatay Osmanlı Sözlük